“Bilgi ve tecrübe sahibi bir Cumhurbaşkanı Kıbrıs Türkü’nün önünü açabilir”
Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Kudret Özersay, Taşkınköy Spor Kulübü’nü ziyaret etti. Ziyaretinde vatandaşla sohbet eden ve vizyonunu paylaşan Özersay, cumhurbaşkanlığı seçiminde önceki seçimlerden farklı bir değerlendirme yapılması gerektiğini belirtti; 2015 ve öncesinde ‘Kıbrıs görüşmelerini kim yürütecek?’ sorusunun cevabının arandığını oysa bugün gelinen nokta cumhurbaşkanının sadece Kıbrıs görüşmelerini yürütecek bir kişi olarak görülmemesi gerektiğinin altını çizdi. Özersay şöyle konuştu: “Bizim ve dünyanın gündeminde artık Kıbrıs görüşmelerinden çok daha ön planda olan Doğu Akdeniz’le ilgili meseleler var. Örneğin doğal gaz konusu gibi. Dünyanın önde gelen uluslararası ve bölgesel aktörleri bu konularla daha fazla ilgileniyor. Amerika’nın Rusya’yı bu bölgeden çıkarmaya çalışması artık Amerika ve diğer bazı aktörler için çok önemli. Bu nedenle yeni cumhurbaşkanının bölgede değişen şartları dikkate alarak Kıbrıs Türkü’nün ‘Biz de bu bölgede varız’ demesini ve haklarını almasını sağlayacak, yeni fikir ortaya koymasını gerektirecek yeni bir görevi olacak. Cumhurbaşkanı seçildiğinde müzakere devam edecek mi? Kıbrıs görüşmeleri ne olacak? Meselesinden çok daha önce aslında bu konular ön plana gelecek. Bu konularda bilgi ve tecrübe sahibi bir cumhurbaşkanı göreve gelirse Kıbrıs Türkü’nün hakları çok daha iyi savunulabilir, Kıbrıs Türkü’nün önü açılabilir.”
“Marifet, değişen dengeler içinde Kıbrıs Türk halkının hakkını savunabilmektir”
3-4 yıl önce doğal gaz konusunda ilgili tarafların bir masaya oturabileceği yönünde bazı fikirler ortaya koyduğunu, o dönemde çok fazla konuşulmasa da bugün gelinen noktada aynı düşüncenin kabul görür hale geldiğini aktaran Kudret Özersay, “Artık Doğu Akdeniz bölgesinde bütün ilgili tarafların Türkiye, Yunanistan, Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıslı Türkler ve yerine göre başka aktörlerin de birlikte hareket edip bir masa etrafında oturacağı, Kıbrıs Türkü’nün de temsil edileceği bir enerji konferansından bahsedilmeye başlandı. 2 sene önce Amerika’da yaptığım bir konuşmada bana sorduklarında demiştim ki; ‘Tanıma-tanımama önemli değil; bu bölgede Kıbrıslı Türkler’in de masaya oturabileceği bir doğal gaz konferansı yapılabilir. Çünkü Kıbrıslı Türkler, Kıbrıslı Rumlar tarafından tanınmasa bile, Türkiye Kıbrıslı Rumları tanımasa bile madem ki Kıbrıs konferansı yapabiliyoruz ve taraflar Kıbrıs çözümü için bir araya gelebiliyor; o zaman doğal gaz konferansında da ilgili taraflar aynı masada buluşabilir. Kıbrıslı Türkler de bir aktör olabilir, bu platformda hakkını savunabilir.’ Bu açıdan bakıldığında benim iddiam şudur; marifet değişen dünya ve dengeler içinde Kıbrıs Türk halkının hakkını savunabilmektir. Yoksa 52 yıldır devam eden müzakerelerle aynı ezberi devam ettirerek haklarımızı savunamayız. 52 yıldan sonra gelip aynı federasyon müzakereleri devam ettireceğini söylemek gerçekçi değildir. Bizim ihtiyacımız olan bu konularda yeni bir politika ortaya koyabilmektir” şeklinde konuştu.